NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
قَالَ قَرَأْتُ
عَلَى عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
نَافِعٍ
قَالَ
أَخْبَرَنِي
ابْنُ أَبِي
ذِئْبٍ عَنْ
ابْنِ أَخِي
جَابِرِ بْنِ
عَبْدِ
اللَّهِ عَنْ
جَابِرِ بْنِ
عَبْدِ
اللَّهِ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
الْمَجَالِسُ
بِالْأَمَانَةِ
إِلَّا
ثَلَاثَةَ
مَجَالِسَ
سَفْكُ دَمٍ
حَرَامٍ أَوْ
فَرْجٌ
حَرَامٌ أَوْ
اقْتِطَاعُ مَالٍ
بِغَيْرِ
حَقٍّ
Câbir b. Abdullah'dan
(rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Üç meclisin
dışında her meclis (te konuşulan sözler, birer) emânettir, (ifşa edilemez bu üç
meclis şunlardır);
1. (Dökülmesi) haram
(olan) kanın döküldüğü (meclis),
2. Haram (olan) bir
ırzın çiğnendiği (meclis),
3. Bir malın haksız
olarak ele geçirildiği (meclis.)"